Planlar yapılırken başımıza gelenlerdir ya hani hayat. Hah işte bunu idrak ettiğim birkaç günlük süreci tamamlamış bulunuyorum.
Eveet sağlıklı beslenmeyi de bir çok konuyu olduğu gibi yanlış anlamış bulunuyorum. İcraatta güzel görünen, şekersiz pişirilmiş balkabağına burçak bisküvimi, hindistan cevizi rendemi karıştırarak oluşturduğum tatlımsıyla başladı herşey.
Yani zaten ilerliyordu, o da tuzu biberi oldu da denebilir pek tabii. Diyeceğim o ki perşembe akşamı kalkıp bir büyük kase tatlının yarıdan çoğunu aç karna ve bikaç dk içinde yuvarlayınca, sonra ortaya çıkan pek haşin mide bulantılı, bol halsizlikli çırçır oldu!
Cuma ofiste tam bir kabustu, hastanelerle bu denli muhatap iken, kalkıp muayene olmaya direncimi gösterip kafamı kaldıramadan akşamı ettim, evde de uykuyla geçen bir gece sonunda cumartesi akşamüstü biraz toparlanabilmiştim.
Tabii bu kadar detaya neden giriyorum, herşeyin azı karar çoğu zarar, minimalist yaşamdan ödün vermemeliyiz diyebilmek için.
Bu kadar kafaya taktığım bir durumken, ne yeme içme, ne spora gittiğimde geçirdiğim saatler, ne harcamalar, ne de sevmeler konusunda minimalist çizgisinde kalamıyorum. Hepsinde eş zamanlı minilmeye çalışınca da kaosun ortasında kalıp başarısızlıkla sonuçlanan teşebbüslerimle başbaşa kalıyorum.
Ev konusuna dönecek olursak, pek sevgili favori bloggerım olan Sezen Mushaboom8 de belirttiği üzere ev üzerinden giderken, ki beslenmesine, sporuna, alışverişine de dikkat ederken, ben neden benzer yolda ilerlemeyeyim dedim ve kendimi çeşitli dekorasyon sitelerinde labellar etiketleriyle buluverdim.
Hazırladıklarım hayallerimden uzak olsa da yerine yerleşince belki güzelleşeceklerdir :)
Hazırladıklarım hayallerimden uzak olsa da yerine yerleşince belki güzelleşeceklerdir :)
kesip boyamacasını yapsam da henüz yerlerini bulamadı, elbet onu da halledeceğim umutluyum evet.
Ve pazarımı denizle kum güneşle geçirmenin huzuru bambaşka!
Ve pazarımı denizle kum güneşle geçirmenin huzuru bambaşka!
Yeter ki sağlık olsun, en başı sağlık :)