Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

25 Aralık 2017 Pazartesi

Yıl Bitmeden

Aşırı düzensiz ve de saldım çayıra bi' mecra olan bu blogtaki post işini yıl bitmeden önce hareketlendirmek istedim. Zira kendimi yine bolca yorup yıprattığım bir süreçlerden geldim geçtim. Yeni yılda kendimden beklentim sükunet. 3 yılı bulan MacFit ile aktif spor yapma maceramı sonlandırdığım gibi yoga ile ilgimi ve bilgimi artırmaya yönelik atılımlarım pek tabii ki hoşuma gitmişti.


Biraz sergi, biraz konser, biraz film derken sanata doyum olmuyorduysa da yemelerim kilomu etkileyip, artırıp tavana doğru fırlattıysa ve bu durum kafamı karıştırmışsam ironiktir heyhat.

Yıl dönümü gelmişken Sarajevo ve Mostar maceramın kabusluluğa varan skandallarla doluluğu, Mart'ta Antalya eğitimi güzelliği yanında, yılın baharını Mayısla Karadeniz-Gürcistan turu taçlandırıp, yazını Ağustos'ta Alaçatı Çeşme kalabalıklarıyla facialı merak gidermeceli geçirmişken, güz geçirmişken GAP turuyla sefalete gark olmuş, kışı Güney Yarımküre işine giremedimse sebebi Gaptır anam. Eh İzmirli kış da yaptımsa artık ev kuşluğu zamanı, gelsin bulsun beni.
Sükunet beni bul yapış yakama, yorma üzmelere doydum ben.

Bugün THY pilotaj sınavım vardı ve girmedim, çünkü 15 yıl çook fazla, olsa bile olmasına bağladımsa yapma. Bakanlıkla yurt dışına eğitimini de ayarlayamadım, gidemedim... Böyle de kafamda deli soruları sorunlamayla yılı devirirken kendime de neler yapacağım talimatları yağdırmadığım, programlamalarla beyin yakmadığım günler temennisindeyim!



Yorgunluğuma, üşengeçliğime saygılı, çekmeden itmeden, zorlamadan planlamadan bi' yıl gelsin geçsin, çabasız hayata sevgilerimle :)


20 Şubat 2017 Pazartesi

Ayda 1 de Rutin Midir?

Evet evet o da rutin olabilir. Çünkü yapacağım edeceğim  düşüncelerim gerçekleşmezken aynı zamanda sayıklama seslerim gelir de icraat beni bulamaz.
Tabii ya siyaset konuşmak haşa, sosyal medya oruçları, çeşit çeşit dijital detokslar gelir bulur, şekerler oruçlanır da zaman geçer aylar yıllara yuvarlanır. 




20 Ocak 2017 Cuma

YENİ YILIN HIZLA ESKİYİŞİ

Tıpkı her kullanılanın eskiyiverişi gibi, yeni yıl kafası da eskiyordu. Bununla birlikte yıla biçtiğim değerler de tarih oluyordu. Herhangi bir konuda sempati duyduğum etkeni hayatta tutmayı aksatışlarım gibi, düzenli yazışım da hayaldi. Kışın böğründe yaşarken hissiyatlar ve dahi neşeler buruk, siyasi durumlar kasvetli, seyahat fikirlerim heyecan duyulamaz güdüklükteydi.

Son yazıdan beridir kendime öngördüğüm 2 yazı yalan olduysa da bahsetmem olası Sarajevo seyahatim anılarıyla eskiyeyazmış, 39 Basamak oyunu bolca güldürünün yanında, tavsiye edilesi olmadığı gibi seyretmemek kayıp değildir asla fikri oturuşmuş, heyecanı bi nebze olsun süren Lamy dolma kalemim de öneri kategorisine dahi girmez kanaatimce. İçselleştirilirse olabilecek yöntem sonuçta. Akıllı kayıtlar, giyilebilir teknolojiler havada uçuşurken kim nerden merak sarsındı mürekkebe kağıda. Mürekkep yalamış deyimi dahi tarihe karışma eğilimindeyken, ancak geri kafalılar, nostalji budalaları sarabilir.


BTW insan umut etmek istiyor, ülke karamsarlığından dahi çıkabileceğine inanmak istiyor. Hiç kolay olmuyor ve sıkça gümleniyorsa da "umut olmasa insan kendini kör kuyuya atarmış" deyimi de annemin dilinden kulağıma dola dola içselleşmiş demek ki!

O kadar seri aksiliklere bulaştım ki rutini sıkıcı bulamaz oldum şu son 1 ayda, beterinden korunayım der, susarım.